İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Ustam ve Ben

Ustam ve Ben

Yazarın 'Aşk' adlı romanından sonra okuduğum en güzel romanıydı diyebilirim.
Kitap 470 sayfa olup Ustamdan Evvel, Ustam, Kubbe ve Ustamdan Sonra olarak 4 bölümden oluşmaktadır. Bir de şanslı bir okurum sanırım adıma imzalıdır.:)

***

Romanda Osmanlı tarihinden bir kesit bulunuyor. 
Bir şehrin kuruluşu, camiler, külliyeler hepsini o kadar güzel anlatmış ki 
Mimar Sinan'ın hakkında daha çok kitap okumak ve yaptığı tüm eserleri tek tek gezip hepsinde namaz kılmak,'Kusursuz olan Allah'dır' deyip her eserinde bıraktığı o küçücük kusuru bulmak istiyor insan. Yazar o döneme ait tüm tarihi bilgileri  kendi hayal gücü öyle güzel harmanlamış ki siz de Çota'nın sırtında tüm İstanbul'u gezerken buluyorsunuz kendinizi...

Alıntılar...

"Şu hayatta kimseye hayır getirmeyeceğinden emin olduğu üç şey vardı: Ruhunu iblise satan adam; güzelliğiyle böbürlenen kadın ve sabahı bekleyemeyecek kadar acil olan haber." syf:26

"Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa kısacık anlarda. Göz açıp kapayana kadar değişir kaderimiz, tek bir kararla." syf:80

"Çünkü zamanında ustalaşmak isteyen, yaptıklarını geride bırakmayı da bilmeli. Eserinden ziyadesiyle memnun olursan öğrenmeyi kesersin. 'Ben oldum' dersin. Oracıkta kalır, yerinde sayarsın. En iyisi her seferinde yeniden hevesle işe koyulmak, sil baştan."SYF:115

"Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar içinde." sfy:124

"Şayet bir işi başarmak istiyorsan, onu neden bir başkasının değil, senin yapman gerektiğine kainatı ikna etmen lazım. Bunun da tek yolu çalışmaktır." syf:146

"Üstatlar mühimdir ama kitaplar daha aladır,unutma. İnsanın bir kütüphanesi varsa bin öğretmeni var demektir. Aslolan öğrenmek. Cühela takımı zanneder ki bu aleme yiyip içmeye yahut kavga çıkarmaya geldik. Veya çoluk çocuğa karışmaya. Halbuki esas işimiz bilgimizi ilerletmek. Bu sebepten buradayız." syf:175

"Bir dil öğrendiğinde koskaca bir kalenin anahtarını teslim alırsın. Kale kapısından başka kimler girmiş, seni ne ilgilendirir. Sen kendi keşfine bak." syf:177

"Ustam der ki: Katipsen kağıdın, çiftciysen toprağın, mimarsan taşın dilini konuşursun. İyi işler yapalım ki şu aleme bir hayrımız olsun" syf:252

"Aşk gerekli değildi. Hatta yokluğu daha iyiydi. Aşk sadece ıstırap getirirdi. Sevgi yeterliydi."syf:399





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder